almancayi almanlara ragmen sevmek
mumkun*. Lied'lerden arya'lardan aldigim zevki aliyorum neredeyse. Dieskau'ya olan sempatim Callas'a olani kesinlikle yakaladi. Ve de Isvecce'nin Almanca'ya yakinligindan midir nedir, Italyanca'da hic kapilmadigim bir ögrenme sevdasina kapiliyorum. Halbuki zor oldugu kadar ayaga dusmus bir dil. Ögrensem tahminen Latince tadinda kullanirdim. Incil okur gibi Heidegger, Hegel falan okurdum. Gunter Grass, Hermann Hesse. Ama Almanlardan bir sir gibi saklardim becerimi.
* acikcasi parantez acasim gelmedi, ama ilginctir ki bu tumcede "olasi" kullanmak sanki ayni anlami yaratmiyor. özturkce olsun diye gem vuramadim hislerime :P
* acikcasi parantez acasim gelmedi, ama ilginctir ki bu tumcede "olasi" kullanmak sanki ayni anlami yaratmiyor. özturkce olsun diye gem vuramadim hislerime :P
1 Comments:
almanca kufretmekle almanca heidegger okumak arasinda kimlik bunalimina girmis ikinci kusak turk/almanlari gibi hissediyorum kendimi...
Post a Comment
<< Home