Insanin hayatinin bir devinim icinde olmasi gerektigi bazen sacmalik gibi geliyr bazen kacinilmaz bazen crucial ...
Ilk tepkim yanlismis buna. Simdi cok daha iyi göruyorum. Cevabim cok net olarak Process Philosophy olacak. Guzelce özetleyip hap gibi sunamiyorum buradan (surekli ögrencilere yapiyoruz bunu, insan nasil rahat eder yemegini habire baskasi önune koyarken bilemiyorum) Gidip okuyalim, zaten oldukca özet, oldukca anlasilir. (My precioussss: Dönup dolasip yine Whitehead'e geldim iyi mi?)
Diyecegim o ki inandirilmisiz bir yanlisa. Sanki her birimiz bir nesneyiz. Baska bir nesneye carpiyoruz, biraz yönumuz degisiyor, momentum vs. Ama icten her birimiz bir nesne olarak ayniyiz. Nasil benim adim iremse bugun yarin da irem. Arada hafiza kaybi yasamisim, tum degerlerimi degistirmisim, asik olmusum farketmiyor. Ne kadar sacma seylere inandiriyor bireycilik bizi. Nasil tum görusumuzu bu yönde yontuyor..
Oysa bence aslinda biz degisik olusumlarin (processes) bir parcasiyiz. Tabi bu kesfi ben yapmadim. Ama ne kadar önemsiz bir bilgi gibi gelse de bu bize, hic mi hic gözönune almiyoruz kendisini. Ne kadar ortaya ciksa da görmezden geliyoruz. Bazen biriyle konustugunuzda hissedersiniz oysa, hic ama hic bir sey olmasa da görunurde, gecmiste kalmis ve de karsinizdakiyle ilgili olmayan seylerden bahsetmis olsaniz bile bir sey degisir. Bireysel olarak degil, ikinizin ortak olusumunda.
Ortak olusumun ise sadece iki tarafin toplami olmadigi cok cok daha sIk farkedilen bir seydir. Öyledir iste. Bazen biriyle birlikteyken bambaska bir sey olursunuz, icinde tutarli ama hic hic dusunmediginiz biri. Hic size benzemeyen biri. Ve zamanla icinde bulundugunuz diger olusumlari (kader ortagi oldugunuz toplum, icinde surundugunuz tarih...) degerdirmeye baslarsaniz, anlarsiniz ki siz diye bir sey yok, sadece parcasi oldugunuz olusumlar var. Olsa olsa kendinizi bunlarin kesisimi olarak tanimlayabilirsiniz. O bile degil ne de olsa bir olusumdan digerine transfer oldugumuz gibi, adi ustunde bir olusumdayiz.
Ah iste dusunmeden yazdim ben de. Sadece bir dusuncecik. Ama olaylari kendi kucuk kosecigimizden degerlendirmemeye bir cagri daha cok. Kendimizi kaybetmekten öyle cok korkuyoruz ki her zamankinden sIkIcI bu yuzyil.
Dedemin bir yerden buldugu Fransiz sözu vardi: "Zaman geciyor derler yalandir, biz geciyoruz, kalan zamandir..."
Bartan
Ilk tepkim yanlismis buna. Simdi cok daha iyi göruyorum. Cevabim cok net olarak Process Philosophy olacak. Guzelce özetleyip hap gibi sunamiyorum buradan (surekli ögrencilere yapiyoruz bunu, insan nasil rahat eder yemegini habire baskasi önune koyarken bilemiyorum) Gidip okuyalim, zaten oldukca özet, oldukca anlasilir. (My precioussss: Dönup dolasip yine Whitehead'e geldim iyi mi?)
Diyecegim o ki inandirilmisiz bir yanlisa. Sanki her birimiz bir nesneyiz. Baska bir nesneye carpiyoruz, biraz yönumuz degisiyor, momentum vs. Ama icten her birimiz bir nesne olarak ayniyiz. Nasil benim adim iremse bugun yarin da irem. Arada hafiza kaybi yasamisim, tum degerlerimi degistirmisim, asik olmusum farketmiyor. Ne kadar sacma seylere inandiriyor bireycilik bizi. Nasil tum görusumuzu bu yönde yontuyor..
Oysa bence aslinda biz degisik olusumlarin (processes) bir parcasiyiz. Tabi bu kesfi ben yapmadim. Ama ne kadar önemsiz bir bilgi gibi gelse de bu bize, hic mi hic gözönune almiyoruz kendisini. Ne kadar ortaya ciksa da görmezden geliyoruz. Bazen biriyle konustugunuzda hissedersiniz oysa, hic ama hic bir sey olmasa da görunurde, gecmiste kalmis ve de karsinizdakiyle ilgili olmayan seylerden bahsetmis olsaniz bile bir sey degisir. Bireysel olarak degil, ikinizin ortak olusumunda.
Ortak olusumun ise sadece iki tarafin toplami olmadigi cok cok daha sIk farkedilen bir seydir. Öyledir iste. Bazen biriyle birlikteyken bambaska bir sey olursunuz, icinde tutarli ama hic hic dusunmediginiz biri. Hic size benzemeyen biri. Ve zamanla icinde bulundugunuz diger olusumlari (kader ortagi oldugunuz toplum, icinde surundugunuz tarih...) degerdirmeye baslarsaniz, anlarsiniz ki siz diye bir sey yok, sadece parcasi oldugunuz olusumlar var. Olsa olsa kendinizi bunlarin kesisimi olarak tanimlayabilirsiniz. O bile degil ne de olsa bir olusumdan digerine transfer oldugumuz gibi, adi ustunde bir olusumdayiz.
Ah iste dusunmeden yazdim ben de. Sadece bir dusuncecik. Ama olaylari kendi kucuk kosecigimizden degerlendirmemeye bir cagri daha cok. Kendimizi kaybetmekten öyle cok korkuyoruz ki her zamankinden sIkIcI bu yuzyil.
Dedemin bir yerden buldugu Fransiz sözu vardi: "Zaman geciyor derler yalandir, biz geciyoruz, kalan zamandir..."
0 Comments:
Post a Comment
<< Home