Cemal Sureya
Cemal Sureya bizim sairimiz. Hayati uzerine bir de guzel kitap var, "Sairin hayati siire dahil". Feyza Perincek ve Nursel Duruel yazmis. Hic buram buram ideoloji kokan bir kitap degil, aksine Sureya'nin siirlerinin hakkini verir derecede insancil. Burda tum kitabi alinti yapip koysam yeridir.
Neden bizim sairimiz Sureya? Defalarca evlenmis bir kere. Ilk karisi ortaokul aski olmak uzere. Hepsini cok sevmis, evlenmedikleri dahil.
"...[Evlenince] Biter cunku askin anlatilacak seyi kalmaz artik. Toplumun önune biz beraberiz diye cikmak, ister evlilik olsunm ister berarber yasamak olsun hic farketmez aski öldurur. Bir de askta rekabet vardir. Cogunca rekabetten dogar ask. HEr an elinden kacirabilecek gibiysen ona tutkun buyur. O sadece seninse, onun icin de, senin icin de ask yavanlasir.
Evlilik ise toplumsal, kutsal bir kurumdur. Her kutsal kurumda oldugu gibi yalanlari cok fazla..."
Sonra memur. Maliyeci. Yani rasyonellikle tutkuyu ayni hayata sigdirmis.
"Bir yerde dusunceye yönelmemde bu meslegin yarari olmustur. Cunku maliye mufettisi kusur bulmaya degil islah etmeye calisir"
Sonralari Darphanede calismis.
"Darphane'de kabartma sanati uygulanir.(para altin madalyon); eh bizim siirimiz de kabartma bir siirdir eninde sonunda. Kabartma olan her sey erotiktir ayrica."
Siiri ise bambaska bir alem. Hic onun gibi yazan olmus mudur? Ben görmedim. Edip cansever benzer belki ucundan kiyisindan. Ama cok daha soyut.
Mektuplarindan siirlerine cok dize gecisi olurmus. Asagida bir mektup örnegi, sonradan siirlerinde yeralan dizeler renklendirilmis.
(12 Mayis 1973)Roman okudum/seni dusundum
Bende tarcin sende ihlamur kokusu
Yururuz baskentin sokaklarinda
Bir nehir su tutuk konusan cumartesi
Ustunde iki yonga: carsamba, bir de cuma
Ayrilik laflari etme sevgilim
Onumuz Temmuz Agustos nasil olsa
Kolkola yuruyoruz tek tuk öpusuyoruz
Sonra ayriliyoruz korkuyoruz da
Kimi zaman neden kalabaligin icinde duruyoruz da
Kimi zaman bir köse ariyoruz en sapa
Isimiz mi yok, su Akay'a sapalim istersen
Istersen garson girelim ilk yazin gazinosuna
....
Uc paseta gibi bir paraya dondurma yemistim
Madrid'de yemistim ve catilardan kanguru akuyordu Londra'da
Seversin mi beni, dogru söyle ama? -Sigara?
Ne eflatun etin var, yanarca mi yanarca
Inan Selimiye'nin minareleri gibisin
HEr seferinde baska yoldan cikilir nirvanaya
Neden bizim sairimiz Sureya? Defalarca evlenmis bir kere. Ilk karisi ortaokul aski olmak uzere. Hepsini cok sevmis, evlenmedikleri dahil.
"...[Evlenince] Biter cunku askin anlatilacak seyi kalmaz artik. Toplumun önune biz beraberiz diye cikmak, ister evlilik olsunm ister berarber yasamak olsun hic farketmez aski öldurur. Bir de askta rekabet vardir. Cogunca rekabetten dogar ask. HEr an elinden kacirabilecek gibiysen ona tutkun buyur. O sadece seninse, onun icin de, senin icin de ask yavanlasir.
Evlilik ise toplumsal, kutsal bir kurumdur. Her kutsal kurumda oldugu gibi yalanlari cok fazla..."
Sonra memur. Maliyeci. Yani rasyonellikle tutkuyu ayni hayata sigdirmis.
"Bir yerde dusunceye yönelmemde bu meslegin yarari olmustur. Cunku maliye mufettisi kusur bulmaya degil islah etmeye calisir"
Sonralari Darphanede calismis.
"Darphane'de kabartma sanati uygulanir.(para altin madalyon); eh bizim siirimiz de kabartma bir siirdir eninde sonunda. Kabartma olan her sey erotiktir ayrica."
Siiri ise bambaska bir alem. Hic onun gibi yazan olmus mudur? Ben görmedim. Edip cansever benzer belki ucundan kiyisindan. Ama cok daha soyut.
Mektuplarindan siirlerine cok dize gecisi olurmus. Asagida bir mektup örnegi, sonradan siirlerinde yeralan dizeler renklendirilmis.
(12 Mayis 1973)Roman okudum/seni dusundum
Bende tarcin sende ihlamur kokusu
Yururuz baskentin sokaklarinda
Bir nehir su tutuk konusan cumartesi
Ustunde iki yonga: carsamba, bir de cuma
Ayrilik laflari etme sevgilim
Onumuz Temmuz Agustos nasil olsa
Kolkola yuruyoruz tek tuk öpusuyoruz
Sonra ayriliyoruz korkuyoruz da
Kimi zaman neden kalabaligin icinde duruyoruz da
Kimi zaman bir köse ariyoruz en sapa
Isimiz mi yok, su Akay'a sapalim istersen
Istersen garson girelim ilk yazin gazinosuna
....
Uc paseta gibi bir paraya dondurma yemistim
Madrid'de yemistim ve catilardan kanguru akuyordu Londra'da
Seversin mi beni, dogru söyle ama? -Sigara?
Ne eflatun etin var, yanarca mi yanarca
Inan Selimiye'nin minareleri gibisin
HEr seferinde baska yoldan cikilir nirvanaya
0 Comments:
Post a Comment
<< Home